Projeleri tıkayanlar karşısında beni bulur
Haliç Kongre Merkezi’ndeki iftarda konuşan Erdoğan, “Eğer siyasetçi meseleyi kendisi çözemiyorsa, sorunu çözecek millettir” dedi
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Tüm Sanayici ve İşadamları Derneği’nin (TÜMSİAD) Haliç Kongre Merkezi’nde düzenlediği iftar yemeğinde yaptığı konuşmada, bugün başlayan koalisyon görüşmelerine işaret ederek, “Siyaset meydanı er meydanıdır. Millet siyasetçilerden, partilerden hizmet bekliyor. Eğer siyasetçi kendisi meseleyi çözemiyorsa, bu meseleyi çözecek olan milletin ta kendisidir” dedi.
Erdoğan, özetle şunları söyledi:
“Türkiye yeni bir hükümet kurma sürecinde. Cumhurbaşkanı olarak Anayasada tarafıma verilen yetkilere uygun olarak, yine Anayasada verilen yöntem çerçevesinde bu süreci kolaylaştırmak için elimden geleni yapıyorum, yapacağım. En büyük partinin genel başkanına hükümeti kurma görevini verdim. Şayet bu üç günlük ilk tur görüşmelerden sonuç alınamazsa, Ramazan Bayramı’ndan sonra süreç devam edecektir. Birbiriyle ve diğer makamlarla didişme halindeki partilerin koalisyonu, Türkiye’ye fayda değil, zarar getirir. Böyle bir zaman ve enerji kaybına milletimiz rıza gösteremez. Artık Cumhurbaşkanı, diğer görevlerinin yanı sıra millete karşı da doğrudan sorumludur. Bu gerçeği görmek, anlamak istemeyenler, en başta milletin iradesine karşı saygısızlık ettiklerini bilmelidirler.
GERİYE DOĞRU DEĞİL
Eğer bir koalisyon hükümeti kurulacaksa, milletin burada yer alacak partilerden, geriye doğru değil, ileriye doğru neler yapacaklarını duymak, bunun emarelerini görmek istiyor. Eğer ille geçmiş 12 yıl üzerinden bir koalisyon tartışması yapılacaksa, bu sürede eksik kalmış bulunan, daha iyisi ortaya konabilecek olan işler üzerinde durulmalıdır. Türkiye’nin büyük projelerini rafa kaldırma tartışmalarıyla başlayan bir koalisyon görüşmesi, karşısında herkesten önce beni bulur. Bu söylediklerim asla koalisyon görüşmelerinin önünü tıkama veya yönlendirme amaçlı değildir. Ben burada sadece milletimin hissiyatına tercüman oluyorum. Türkiye’nin en önemli meselesini, Meclis’teki sandalye dağılımının kendilerine sağladığı avantajı kaprise, hatta şantaja dönüştürerek çözümsüzlüğe sürükleyenleri sorumluluklarını hatırlamaya davet ediyorum.”